(Karar Tarihi : 25.09.2014)
Dava: Dava dilekçesinde, davacı borçlu olmadığının tespiti ile 6.250 TL'nin istirdatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde Mersin... İcra Müdürlüğü'nün 200./7... sayılı takip dosyasında aleyhine icra takibinde bulunulduğunu, değişik tarihlerde takipten önce ödemede bulunduğunu, takipten sonra da ödemeleri olduğunu, bu nedenle de Mersin ..İcra Müdürlüğü'nün 200./.... takip sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, fazla yapılan ödemelerin istirdatına ve davalının %40'tan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece yapılan ödemelerin takip dosyasında işlemiş faiz alacağından mahsup edilmesi gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin ve özellikle davacının yaptığı ödemelere ilişkin belgelerin incelenmesinde davacının takip dosyasında davalı alacaklı vekilinin de kabul ettiği imzalı beyana göre, 2005-2007 yıllarında toplam 4.850 TL ödemede bulunduğu, icra takip dosyası ödeme emrinin davacıya (takip borçlusu) 08.11.2008 tarihinde tebliğ edildiği, icra takip dosyasının kesinleştiği, daha sonra ise davacı tarafından takip dosyasına 15.12.2008-16.03.2011 tarihleri arasında toplam 19.930 TL ödemede bulunduğu anlaşılmıştır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20. maddesinin 1. fıkrası gereğince kat maliklerinden her biri anagayrimenkulün ortak giderler ve tesislerinin işletme giderlerine katılmakla yükümlü olup, 3. fıkrasına göre de; gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için (14.11.2007 tarihine kadar % 10, bu tarihten sonra ise % 5) gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür. Yargıtay uygulamalarında ise gecikme tazminatından sorumluluk kat malikinin aidatların belirlendiği kat malikleri kurulu toplantısına katılması, katılmamış ise alınan kat malikleri kurulu kararının veya bu karar doğrultusunda oluşturulan işletme projesinin kendisine tebliğ edilmesine ya da malik tarafından öğrenildiğinin ispatlanması (aidatın ödenmesi vb gibi) halinde başlamaktadır. Somut olayda 2001 yılından takibin yapıldığı tarihe kadar ödenmeyen aidatlar istenilmekte, davacı tarafından da bir kısım ödemeler yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda davacının takibe konu aidatların belirlendiği kat malikleri kurulu toplantısına katılıp katılmadığının, katılmamışsa alınan kararların ya da işletme projesinin tebliğ edilip edilmediğinin, edilmemiş olmasına rağmen istenen aidatların ödenip ödenmediğinin araştırılması, karar ya da proje tebliğ edilmemişse takip öncesi toplu ödemenin yapıldığı tarihte davacının aidatları öğrendiği kabul edilerek, bilirkişiden bu ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gecikme tazminatını hesaplanması suretiyle asıl alacak ve borç miktarını belirlemesi, yapılan ödemelerin Borçlar Kanunu'nun 84. maddesi (yeni Türk Borçlar Kanunu 100. madde) gereğince öncelikle gecikme tazminatından düşülmesi suretiyle hesaplama yapılması, takip sonrası yapılan ödemeler de gözününe alınarak buna göre borç miktarı belirlenip rapor alınması ve ayrıca Mersin ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin (bozma öncesi ................ E.K. sayılı) şikayet davasına ilişkin dosyası da getirtilip incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. KARAR : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.09.2014 gününde oybirliği ile, karar verildi. |